YANLIŞ NUMARA - Samsun Mega HaberSamsun Mega Haber

11 Ekim 2024 - 12:53

YANLIŞ NUMARA

YANLIŞ NUMARA
Son Güncelleme :

29 Haziran 2024 - 8:24

YANLIŞ NUMARA

“Kızım havalar iyidir”
inşaallah.Üşümüyorsun değilmi annem? Varmı eksiğin gediğin?Gurbet zordur kızım. Söyle annene çekinme Hilal’im-” dediğinde çekinerek cevap verdi telefondaki kız…
-“Şey… Aslında biraz para lazım.Epey zor durumdayım. Söylemeye utanıyorum ama. Bin lira işimi görür sanırım-“dedi yutkuna yutkuna… Çok yalnış birşey yapıyordu.Ama hiçbir çaresi kalmamıştı.her yolu denesede iş bulamamıştı. En sonunda birkaç ay önce, bir arkadaşından borç para istemek için ev telefonunu aramış, numarayı yanlış çevirdiğini bilmeden bütün derdini anlatmıştı arkadaşı sandığı kişiye… Neden sonra karşısındaki kadın konuşmaya başkadığında anlamıştı yanlış numarayı çevirdiğini. Ama kadın öyle içten ve yalvarırcasına konuşuyodu ki. Kıyamamıştı ona Hatice…Deli olduğunu düşünmüştü belkide.
-“Yine arayacaksın değilmi kızım? İhmal etme anneni ne olur-” diyen kadına kayıtsız kalamadı… Ve iki akşamda bir aradı yaşlı kadını…Üç yıl önce evlerinde çıkan yangında anne babasını kaybettiğinden beri öyle zor durumda kalmıştı ki.Ailesini kaybettikten sonra hiçkimsesi kalmamıştı bu hayatta. Ev kirasını ödeyemeyecek duruma geldiğinde ve nice arkadaşından yardım göremeyince böyle bir çare aklına geldi Hatice’nin… Belki isminin Zeliha olduğunu öğrendiği kadın yardım ederse bu çıkmazdan kurtulur, ileride ise mutlaka ve mutlaka borcunu öderdi…. Ve bir akşam adresini verdi Zeliha hanıma… Hiç umudu yoktu ama iki gün sonra bir mektup almış, içindede tamı tamına bin lira olduğunu görmüştü… Yiyecek bir lokma ekmek bulamadığı günlerde bu parayı gönderen Zeliha hanımı aradı ve defalarca teşekkür etti gözyaşlarıyla…Birikmiş faturalarını, kirasını ödeyip, tüm ihtiyaçlarınıda karşılamıştı bu para. Telefonunun bir tuşunun çok hassas olmasından kaynaklanan yalnış bir numarayı araması sonucu iş buralara kadar gelmişti işte…

Ertesi gün kadını tekrar aradığında teşekkür etmek için-“Sen yeterki ara anneni Hilal’im… Ben her ay sana para gönderirim.-“dediğinde çaresizlikten kurtulduğuna sevinmiş, ama yaşlı kadını aldattığı içinde çok üzülmüştü içten içe…Ama elinden başka birşey gelmiyorduki. Ne kadar arasada iş bulamamıştı.Ve evleri yandığından beri bulduğu bir artı bir evde yaşama savaşı veriyordu…

Ve o günden sonra her akşam aramaya devam etti Zeliha hanımı… Köylü bir kadın olduğu şivesinden okadar belliydi ki… Sımsıcak sohbeti, içten “kızım” deyişi annesini anımsattı Hatice’ye…Birazda annesinin yerine koymak istemişti Zeliha hanımı. Ne olursa olsun borcunu ödeyecekti bir gün delirmiş olduğunu düşündüğü kadına. Kızını kaybetmenin travmasını yaşıyor olabilir, belkide bu yüzden Hilal’im diyebileceğini düşünmüştü uzun uzun…

Bir gün sohbet esnasında yünden bebekler yapmaktan bahsetti Zeliha hanım. Ve kızım diye seslendiği Haticeye, bir yün bebek nasıl yapılır iyice anlatmıştı… Düğmelerden burnu, koyu dikişlerle ağzı ve kulaklarını nasıl yapacağını anlattı uzun uzun… Ve Hatice biraz hayal gücünü katarak, biraz rahmetli annesinden gördüğü el işi teknikleriyle, en çok ta Zeliha hanım’ın anlattıklarıyla çok güzel bir bebek yapmıştı en sonunda…Ve o bebeği oyuncakçıya satıp ilk parasını kazandığında sevinçten hüngür hüngür ağlamıştı… Savunmasız ve tek başına bir kızdı bu hayatta. Ve okulu için, yaşaması için gerekli parayı kazanmak için bir şansı vardı artık… Hemde kimseye boyun bükmeden evde yapabileceği bir işi… Oyuncakçı Ferudun bey her hafta yapabildiği kadar yün bebek getirmesini istemiş, seve seve de alacağını söylemişti….

Artık okuldan sonra Zeliha hanımı arıyor, onunla sohbet ederken de yün bebek yapıyordu elinden geldiğince… Ve hergün hayal gücüyle ve Zeliha hanım’ın yönlendirmesiyle çok daha farklı ve güzel yün bebekler yapmaya başlamıştı… Şehirde bir sergi olacağını duyduğunda, daha fazla yün bebek yapmak için epey uğraşmış, oyuncakçının alamadığı fazladan bebekleri ise kapış kapış alınmıştı sergide… Çocuklar bu bebeklere bayılmıştı üstelik… Sevinç gözyaşları damlıyordu yanaklarına… İyiki Zeliha hanımı tanımış, iyiki o numarayı yanlış çevirmişti…

Artık şehirde kurulan tüm sergileri takip ediyordu Hatice. Geceleri ise biraz fazla çalışıp epey gelir elde edeceği yün bebekler yapıyordu… Bir senenin sonunda hem sınıfını başarıyla geçmiş, hemde şehirdeki çocuklar tarafından iyice tanınmıştı… “Bebekçi abla” diye sesleniyorlardı küçük çocuklar Hatice’ye…

Ve yeterince para kazanmaya başladığında, Zeliha hanımdan artık para göndermemesini istemişti… Telefonda saatlerce konuşurlarken, inilti sesleri duyar gibi olurdu Hatice. O seslerin ne olduğunu Zeliha hanım’a sorduğunda ise,
-“Kedileri çok severimya kızım. Unuttun mu? Onların sesleridir-” diye geçiştirirdi…

Hatice senelerini yün bebek yapıp satarak ve okulunu en başarılı şekilde bitirme uğraşıyla geçirirken, her zaman minnet duyduğu Zeliha hanımı da aramaktan asla vazgeçmemişti…

Ve okulu bittiğinde, girdiği sınavlarıda kazanıp memur olduğunda hemen Zaliha hanım’ı aramıştı gözyaşlarıyla…Adresini istediğinde ise en büyük şaşkınlığı yaşamıştı. Aynı şehirde yaşıyorlardı. Senelerce hep kendisinden uzakta yaşadığını düşünmüştü halbuki… Hep kaybettiği annesi yerine koyduğu, akli meleklerinin çoğunu kaybettiğini düşündüğü kadını görmek, hemde artık borcunu ödemek için Zeliha hanım’ın evine gitmeye karar verdi birgün…

Okadar heyecanlıydıki. Bir buçuk saat uzaklıktaki adrese gidip kapıyı çaldığında, sandığındanda daha tatlı nur yüzlü bir kadın açmıştı kapıyı.
-“Ben geldim anne…-” Dediğinde Hatice’yi gözyaşlarıyla kucakladı Zeliha hanım. İçeriye buyur etti.Heyecanı ellerinin titremesinden okadar belli oluyordu ki…

İçeriye girdiğinde ise çekyatta yatan felç olduğunu ve konuşamadığını anladığı ve gözleri tavana sabitlenmiş bir kız gördüğünde, telefondaki iniltilerin kedi sesi olmadığını çok iyi anlamıştı Hatice… Şaşırmış, o kızın kim olduğunuda merak etmişti.

Öyle çok teşekkür etmişti ki Zeliha hanıma yaptıkları için..Sonrasında ise çantasından tüm aylığını çıkarıp uzattı…
-“Yaptığın herşey için minnettarım. Ama üzülerek söylemeliyim. Mecburiyetten söylediğim ve daha sonra seni üzmemek için devam ettirdiğim bir yalandı bu… Hasta olsanda, beni kızın sansanda ben senin kızın değilim Zeliha anne. Adım Haticedir. Yanlışla aramıştım seni yıllar önce. Ve inan paraya çok ihtiyacım vardı.Bu yüzden kızın gibi davrandım-“dediğinde, çekyatta yatan hasta kızının duymaması için, sessiz olmasını istemişti Hatice’den.
-” Beni belkide deli belledin kızım. Hayır deli değilim. Kızım Hilal olmadığınıda çok iyi biliyordum. Sadece bende senin gibi çok çaresizdim. Üniversiteye okumaya gönderdiğim kızım Hilal, seneler önce bir kazada ölünce, zaten çok hasta olan Meral’e söyleyemedim birtürlü…Onu da kaybetmekten korkup üzmek istemedim. Sen yanlış aradığında beni seneler önce, baktımki ikimizinde kanayan yaraları var. Ben senin yarana merhem olmak istedim. Meral’de ablasıyla konuştuğumu zannetti hep. Belkide bu zamana kadar senin sesinle tuttundu hayata. Seninle konuşurken telefonu kulağına uzatırdım kimi zaman. Sesini duyunca heyecanlanırdı. Sende o sesleri merak edince kedilerimin sesi diye geçiştirirdim. O parayı çantana koy ne olur… Senden tek isteğim şu şişedeki karanfil kokusunu sık bileğine… Meral kokusundan tanıyacak ablasını . Gözleri pek görmüyor.-“dediğinde kendini tutamamıştı Hatice. Sarıldı Zeliha hanıma sessizce ağlayarak… Ve dakikalar sonra neden sonra parfüm şişesini eline alıp bileğine sıktı birkaç defa…

-“Üzülme ne olur… Meral’e kardeş, sana da evlat olurum… Sende kabul edersen-“dediğinde ikisininde sevinç gözyaşlarından minnet duygusu okunuyordu… Sonra Hatice çekyatta yatan Meral’in yanına gitti ve yanaklarını sevdi usul usul ve içtenlikle …
-” Ben geldim kardeşim… Ablan Hilal geldi-“dediğinde, karanfil kokusunu duymuştu Meral. Öyle heyecanlanmıştı ki. Gözleri tavana sabit baksada, gözlerinden yanaklarına akan yaşlar ve çıkardığı garip seslerden ne kadar mutlu olduğu belli oluyordu…

Zeliha hanım ise kapının eşiğine çökmüş gözyaşlarıyla izliyordu o anları…

Hatice o günden sonra Zeliha hanım’ın kızı ve Meral’in ablası olmuştu. Ve o
güzel yürekli kadının yaptıklarını hiç bir zaman unutmadı… Evleneceği zaman Zeliha hanımdan istediler Hatice’yi. Ve gelin olarak o evden çıktı
gözyaşlarıyla…Hiçbirzaman bırakmadı Zeliha annesini ve Meral’i… Şimdi üç torunu var Zeliha hanım’ın. Meral yeğenlerinin kokusunu da ezberledi… Hatice ise o numarayı yanlış çevirmesini hep hayatının en büyük şansı saydı… Çünkü yanlış bir numara sıcacık bir aile vermişti ona…

Alıntı!!

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Nurettin IŞIKLI Haziran 29, 2024 / 10:18 am Yanıtla

Vallahi çok duygulandım hatta ağladım da. Yazanın ve paylaşanın yüreğine sağlık. ????

İstanbul escort kızlar İzmit escort kızlar Kayseri escort kızlar Eskişehir escort kızlar Konya escort kızlar Kocaeli escort kızlar Mersin escort kızlar Alanya escort kızlar İzmir escort kızlar Bursa escort kızlar Diyarbakır escort kızlar Kuşadası escort kızlar Denizli escort kızlar Bodrum escort kızlar Marmaris escort kızlar Muğla escort kızlar Gaziantep escort kızlar Antalya escort kızlar