RİZE-ARTVİN HAVALİMANI 14 MAYIS’TA CUMHURBAŞKANIMIZIN TEŞRİFLERİYLE AÇILACAK
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU:
-KANAL İSTANBUL İLE DENİZ TİCARETİNE NEFES ALDIRACAK, ORTA KORİDORU GÜÇLENDİRECEĞİZ
– ULAŞIM BÜTÇEMİZDEKİ DEMİRYOLU PAYINI 2023’TE YÜZDE 60’A ÇIKARACAĞIZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, asrın projesi Kanal İstanbul ile Karadeniz ve Akdeniz üzerindeki deniz ticaretine nefes aldırarak, Orta Koridor’u daha da güçlendireceklerini söyledi ve “Demiryoluna artan ölçüde gösterdiğimiz önem ve farklı ulaşım modlarında Orta Koridor odaklı yatırımlarımız ile güzergahın kullanımını kolaylaştırmaya, tercih edilmesini artırmaya katkı sunuyoruz. Yatırımlarımızla, hat üzerindeki geçişleri hızlandırıyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Trans Hazar Uluslararası Taşıma Güzergahı Birliği Genel Kurulu’na katıldı. Dünyada kadim medeniyetlerin; önemli ticaret yollarını yapan, işleten ve ticari kazanç sağlayan milletler tarafından kurulduğunu kaydeden Karaismailoğlu, “Anadolu’nun batısından başlayıp, doğuya doğru devam eden ve Basra Körfezi’ne kadar uzanan Kral Yolu, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya uzanan Baharat Yolu ve Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan İpek Yolu, ticaretin sadece belli bir bölgede sınırlı kalmasını önlemiş, farklı kıtalara, hatta dünyaya yayılmasına yardımcı olmuştur. Bugün, tarihi İpek Yolu, Demir İpek Yolu ismi ile yeniden canlandırılmıştır. Yeni altyapı ve ulaşım yatırımları sayesinde Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin geliştirilmesi, kolaylaştırılması, hacminin ise artırılması hedeflenmiştir. Üç kıtanın ortasında, Karadeniz ve Akdeniz gibi önemli su havzalarının geçişinde yer alan ülkemiz, konumunun avantajını yüz yıllarca muhafaza etmiştir” diye konuştu.
ORTA KORİDOR’DA LOJİSTİK SÜPER GÜÇ OLMAK İÇİN ÖNEMLİ YATIRIMLAR YAPIYORUZ
Türkiye’nin, her dönem pek çok önemli ticaret yollarının güzergahında yer aldığına dikkati çeken Karaismailoğlu, Türkiye’nin 4 saatlik bir uçuşla, 67 ayrı ülkedeki 1,6 milyar insanın, 38 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin yer aldığı coğrafyanın merkezinde yer aldığını söyledi. “Bu avantajların verdiği sorumluluklar, omuzlarımızdaki yükü artırıyor. Bizi, ülkemiz ve dünya için daha çok çalışmaya teşvik ediyor” diyen Karaismailoğlu, o nedenle 60’tan fazla ülkeyi, dünya nüfusunun 4,5 milyarını, küresel ekonominin yüzde 30’unu kapsayan Orta Koridor’da küresel lojistik bir süper güç olmak için uzun süredir önemli yatırımlar yapıldığını belirtti.
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “84 milyona ulaşan, genç ve dinamik nüfusuyla Türkiye’nin potansiyelini artırmasına yardımcı olan, Şubat 2017’de tüzel kişiliğine kavuşan Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Güzergahı Birliği’ni, çok önemsediğimizi özellikle ifade etmek isterim. Birlik, aldığı kararlar ve uygulamaları ile Trans-Hazar bölgesindeki ticareti kolaylaştırmakta, mal hareketliliğini ve Orta Koridor’un cazibesini artırmaktadır. Üye ülkeler arasındaki; tarife birliğinin sağlanması, güzergahın ilk kilometresinden son kilometresine kadar tek tip nakliye süreçlerinin uygulanması, güzergahtaki transit ve ticari yüklerin yönlendirilerek taşımaların artırılması ile birlikte, lojistik ürün çeşitliliğinin sağlanması da son derece önemlidir. Yük trenlerinin sınır geçişlerini kolaylaştırmak için kurulan elektronik entegrasyon sistemi, geçişlere katalizör etkisi yapmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Pandemi sürecinin, demiryolu taşımacılığının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını ve küresel ticaretin demiryoluna ilgisini arttığına işaret eden Karaismailoğlu, bu doğrultuda Türkiye’de de demiryolu kullanımının arttığını söyledi. Bunların bir günde başarılmadığına işaret eden Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Uzun ve hassas planlamalar sonucunda oldu. Ve deyim yerindeyse bir reformu gerçekleştirdik. 2020 yılında 35 milyon ton olan yük taşıma kapasitesini yüzde 10 artarak 2021 yılı sonu itibariyle 38 milyon tona ulaştırdık. Özellikle uluslararası taşımalarımız 2021 yılında yüzde 24 oranında artış gösterdi. Hedefimiz bu rakamları daha da artırmak, demiryolunun taşımacılığın en güçlü parçalarından biri haline getirmektir. Bu doğrultuda 26 adet lojistik merkezde toplam 19 milyon metrekarelik alanda, 73,2 milyon ton taşıma kapasitesi oluşturmayı da planladığımızı belirtmek isterim. Türkiye, 30 Ekim 2017’de işletmeye açtığımız Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ile birlikte, Orta Koridor’da etkinliğini artıran bir ülkedir. Çin’in Xi’an şehrinden Çekya’nın Prag şehrine hareket eden Çin-Avrupa arasındaki ilk blok transit konteyner treni 6 Kasım 2019’da Ankara’dan geçerek İstanbul’da Marmaray’ı kullanarak, Avrupa’ya ulaşmıştı. Pandemi sonrasında, bu hatta tırmanışa geçen yük taleplerini karşılamak amacıyla Gürcistan’ın Ahılteke Bölgesi’ndeki aktarma istasyonu için günlük 3 bin 500 ton ilave kapasite artırımı gerçekleştirildi. Bakü-Tiflis-Kars Hattı’nın açılışından, 2022 Nisan sonuna kadar 1 milyon 70 bin tona yakın yük taşındı. Bakü-Tiflis-Kars güzergahı için ana hedefimiz, yılda bin 500 blok tren işletilmesi ve Çin ile Türkiye arasında 12 günlük seyir süresini 10 güne indirmek.”
KÜRESEL TİCARETTE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ESASI ÖNEM TAŞIYOR
Küresel ticarette de sürdürülebilirlik esasının önem taşıdığını aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, geçen yıl Mart ayında Ever Given yük gemisinin, Süveyş Kanalı’nda karaya oturduğunu ve bu hattaki dünya ticaretinin bir hafta boyunca çift taraflı olarak kilitlendiğini anımsattı. “Küresel ticaretin yüzde 12’sinin gerçekleştiği Süveyş Kanalı’nda yaşanan bu krizin dünyaya maliyeti günlük 10 milyar dolardır” diyen Karaismailoğlu, bu krizin aynı zamanda hattın güvenilirliğini de tartışmaya açtığını kaydetti.
Güncel gelişmelere de değinen Karaismailoğlu, Şubat ayından bu yana yaşanan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ve bölgedeki gerilimlerin Kuzey Koridorunu da sıkıntıya soktuğuna dikkat çekti. Orta Koridor’un mesafe ve süre açısından Kuzey Koridor için güçlü bir alternatif olduğunu belirten Karaismailoğlu, “Çin’den Avrupa’ya doğru yola çıkan bir yük treni, Orta Koridor ve Türkiye’yi tercih etmesi halinde 7 bin kilometreyi 12 günde kat ediyor. Aynı trenin Rusya Kuzey Ticaret Yolu’nu tercih etmesi halinde 10 bin kilometrelik bir mesafe ve en az 15 günlük seyir süresi söz konusu olmaktadır. Aynı tren gemiyle Güney Koridor’u tercih ederse, Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometre seyrederek, ancak 45 ile 60 günde Avrupa’ya ulaşabiliyor. Bu rakamlar bile Orta Koridor’un küresel ticarette, Asya ve Avrupa arasında ne kadar avantajlı ve güvenli olduğunu gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.
BTK DEMİRYOLU HATTI İLE ORTA KORİDOR ÖNEM KAZANDI
Orta Koridor’un, 2017 yılında BTK Demiryolu Hattı işletmeye alınmasıyla önem kazandığını anlatan Karaismailoğlu, “2020 yılında Marmaray’dan yük trenlerinin geçmeye başlamasıyla Asya-Avrupa arasında kesintisiz demiryolu bağlantısı da sağlanmış olduk. Kars Lojistik Merkezi ise Bakü-Tiflis-Kars hattının önemini daha da güçlendirdi. Gerek küresel ticaret yollarındaki dönüşüm, gerek ülkemizin gelecek hedefleri, gerekse de 2050 yılında karbon nötr Avrupa hedefleyen Yeşil Mutabakat çerçevesinde demiryoluna verilen önem iyice güçlendi. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımız çerçevesinde, taşımacılıkta demiryolu payını yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkarma hedefimiz de verdiğimiz değerin en somut göstergesidir. Bölge ülkeleri arasındaki iş birliklerinin artması ve küresel ekonomiye entegrasyonlarının güçlendirmesi açısından barındırdığı fırsatlar, bu kararlılığımızı destekleyen unsurlardır. Bu fırsatları ile Orta Koridor, hiç şüphesiz, bölge ülkelerinin yapacağı koordineli iş birlikleri ile dünya ticaretinin en önemli bağlantılarından biri olacaktır” dedi.
RİZE-ARTVİN HAVALİMANI 14 MAYIS’TA CUMHURBAŞKANIMIZIN TEŞRİFLERİYLE AÇILACAK
Asrın projesi Kanal İstanbul ile Karadeniz ve Akdeniz üzerindeki deniz ticaretine nefes aldırarak, Orta Koridor’u daha da güçlendireceklerine vurgu yapan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Demiryoluna artan ölçüde gösterdiğimiz önem ve farklı ulaşım modlarında Orta Koridor odaklı yatırımlarımız ile güzergahın kullanımını kolaylaştırmaya, tercih edilmesini artırmaya katkı sunuyoruz. Yatırımlarımızla, hat üzerindeki geçişleri hızlandırıyoruz” ifadelerini kullandı. Asya ile Avrupa’yı kesintisizi bir demiryolu hattı ile birleştiren Marmaray’ın 2013 yılında hizmete açıldığını belirten Karaismailoğlu, Türkiye’nin 2’inci, dünyanın 5’inci deniz dolgusu havalimanı olan Rize-Artvin Havalimanı’nı milletin ve dünyanın hizmetine sunulmasına sayılı günler kaldığını, 14 Mayıs’ta havalimanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle açılacağını belirtti. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, böylece havalimanı sayısının 26’dan 58’e yükseltileceğini kaydetti.
ULAŞIM BÜTÇEMİZDEKİ DEMİRYOLU PAYINI 2023’TE YÜZDE 60’A ÇIKARACAĞIZ
Demiryollarına ek olarak deniz liman bağlantılarıyla Orta Koridor’a hareketlilik kazandırmaya devam edeceklerini dile getiren Karaismailoğlu, “Türkiye olarak, demiryollarımızı öncelikli projeler olarak değerlendiriyoruz. Ulaşım bütçemizdeki demiryolu payını 2020’de yüzde 47’ye çıkardık. 2023 yılında de bu oranı yüzde 60’a çıkaracağız. Demiryollarında, yolcu taşımacılığı payını, yüzde 0,96’dan yüzde 6,20’ye yükselteceğiz. Ayrıca, yük taşımacılığı payı yüzde 5’ten yüzde 22’ye çıkacaktır. Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren bağlantısına sahip olan il sayısı 8’den 52’ye yükseltilecek. Yıllık yolcu taşımacılığı 19,5 milyondan 270 milyona çıkaracağız. Yıllık yük taşımacılığı ise 55 milyon tondan 448 milyon tona ulaştıracağız. Türkiye en kısa sürede emniyetli, hızlı, verimli ve etkin bir demiryolu altyapısına sahip olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yollar, sadece ülkelerin değil, bölgesel ekonominin ve kıtalararası ticaretin de can damarlarıdır. Geçtikleri yerlerdeki üretimi, istihdamı, ticareti, kültür ve turizmi canlandırdığı için bizler yolları akarsulara benzetiyoruz. Bütünleşik olarak değerlendirdiğimiz tüm ulaşım modları içerisinde demiryolları milletimize, uluslararası ticarete paha biçilemez katkılar sunuyor. Biz de bu ulaşım modundan en etkin biçimde yararlanmak, hem milletimize hem de dünyaya kazandırmak için gereken hassasiyeti gösteriyoruz. Özellikle geleceğin ulaşımını yönlendiren küresel etkenler dikkate alındığında; çevreci, hızlı, güvenli ve akıllı ulaşım sistemleri önümüzdeki dönemin yükselen değerleri olacaktır. Bu açıdan bakıldığında, özellikle, uluslararası yük taşımacılığında demiryolları ve hızlı tren sistemlerinin daha da gelişeceği açıktır” değerlendirmesinde bulundu.