“TEVHÎD BAYRAĞI”NA “YUMRUK ATAN”A!..
Derebahçeli/Ali Kayıkçı
“TEVHÎD BAYRAĞI”NA “YUMRUK ATAN”A!..
(“Malûmlar”a “taşlama”, mısra-mısra haşlama):
* “Malûmdur ki, herkese ilk lâzım olan şey; Kelime-i tevhîd söylemek ve bunun mânâsına inanmaktır. Kelime-i tevhid; ‘Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah’ demektir. Bunun mânâsı; ‘Allah vardır ve birdir. Muhammed aleyhisselâm, O’nun Peygamberidir’ demektir. Buna inanmaya; ‘’Îmân etmek’ ve ‘Müslüman olmak’ denir. İnanan kimseye de; ‘Mümin’ ve ‘Müslüman’ denir. Îmânın devamlı olması lâzımdır. Bunun için, küfre sebep olan sözleri söylemekten, işleri yapmaktan ve küfür alâmeti olan şeyler kullanmaktan çok lsakınmak lâzımdır.” (Prof. Dr. Ramazan Ayvallı-Türkiye Gzt; 02.07.2019, sy. 9)
* “…seküler bir aile içinde yetişmiş yahut seküler eğitim ve propagandanın etkisindeki kimilerinin, ‘Allah’tan başka ilâh yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir’ anlamındaki ‘Kelime-i Tevhid’i, Arap bayrağı zannetmeleri de bu ülkenin gerçeklerinden biridir. Ülkedeki eğitimin arızalarındandır. Ötekine tahammülsüzlüğün tezahürüdür. Ancak, ‘Kelime-i Tevhid’’in yazılı olduğu bir bayrağı ‘Hilâfet Bayrağı’ diyerek karalamaya çalışan yayın organları (da, asla) masum değildir.” (Resul Tosun-Star Gzt; 03.01.2024)
* “…Galata’daki şehitlerimiz ve Gazze için yapılan tarihi yürüyüşten hemen sonra yaşananlar da ortada, Kelime-i tevhit yazılı pankart taşıyan bir vatandaşa atılan yumruğun asıl sahipleri, Türkiye’yi yeni bir çıkmaza sokmak için tüm güçleri ve unsurlarıyla harekete geçtiler. Bakmayın siz Fatih Altaylı’nın ‘eline sağlık’ dedikten sonra korkudan geri adım atmasına.
O vazifesini yerine getirdi ve provokasyonu, siyasi yüklenici konumundaki CHP’ye devretti. Bir kez daha vurguluyorum: Özgür Özel CHP’si, politika üretememenin ve tabanında dahi karşılık bulamamanın bir sonucu olarak siyaset dışı işlere başvurmanın yollarını yapıyor.
Yumruğu kutsayan, şiddeti meşrulaştırıp afis yapan ve Galata’daki yürüyüşe katılanları ‘Anayasal düzeni yıkma girişiminde bulunmakla’ suçlayan CHP, açıkça sokakları işaret ediyor.
Dün Barolar Birliği’nin yaptığı ‘Hilafet ve Şeriat Çağrıları Anayasal Düzene ve Cumhuriyete Başkaldırıdır’ açıklamısı ile İstanbul Barosu’nun ‘Devrim yasası yürürlüktedir’ paylaşımı ise 28 Şubat sistematiğinin yargı ayağını tamamlıyor. Tüsiad’ın da geçtiğimiz hafta ‘Çağdaşlık bildirisi’ yayınladığını hatırlatmalıyım…” (Ersin Çelik-Yeni Şafak Gzt; 04.01.2024)
* “CHP SUÇLUNUN HAMİSİ! Seçim zamanı mütedeyyin kesime şirin görünmek için ‘helâlleşme’ turuna çıkan CHP, gerçekte milletin mukaddes değerlerine küfreden, devletin sırlarını ifşa eden, terör örgütleriyle iş tutan suçlulara kol kanat geriyor.
CHP, Millet Düşmanlarının Safında Duruyor! Millet düşmanlarına hamilik, CHP’nin genlerinde var. Gezi finansörü Osman Kavala, Gezi’ci provokatör TİP’li Can Atalay, cusus Can Dündar’a siper olan, dayakçı teğmenlere ‘Atatürk sevdalısı’ diye sahip çıkan CHP’nin, şimdi de provokatör Ege Akersoy’un hamiliğine soyunması, hiç kimseyi şaşırtmadı.
Diyarbakır Kalesine Tevhîd Bayrağı! Galata Köprüsü’nde düzenlenen ‘Filistin’e Destek Yürüyüşü’nden, Kelime-i Tevhîd bayrağıyla dönerken, Ege Akersoy isimli ırkçı şahsın yumruklu saldırısına maruz kalan Osman Aydemir adlı vatandaşa destek için Diyarbakır Kalesi’ne ‘Kelime-i Tevhîd’ bayrağı asıldı.” (Yeni Akit Gzt; 04.01.2024, sy. 1, 8, 9)
* “…CHP Genel Başkanı Özgür Özel ne yaptı? Yumruk atıp İsmail’in ağzını burnunu kan içinde bırakan Ege’nin ailesini aradı, ‘Geçmiş olsun’ dedi, ‘Her zaman yanındayız’ dedi, ‘Ege’nin eline sağlık’ demeye getirdi, her türlü hukuki desteği vereceklerini açıkladı…” (Ahmet Hakan Coşkun-Hürriyet Gzt; 04.01.2024)
* “Hukukçular Birliği Vakıf Başkanı Av. Yaşar Baş, ‘Baroların yaptığı şiddet çağrısıdır. Suçu ve suçluyu övmedir. Aynı zamanda halkı din inanç farkı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığa tahriktir, dine ve dince kutsal sayılan sembollere hakarettir. Esas daha da öenemlisi, toplumu birbirine karşı kışkırtmaktır. Şiddet mağduru yerine, şiddetin failini toplum nezdinde aklamak hem ahlâken hem de hukuken ağır bir sorumluluk gerektirir… Bunlar suçtur, biz de bu suç olan eylemlerle ilgili gereken adlî girişimleri yapacağız.” (Y. Akit Gzt; 05.01.2024, sy. 9)
S
aygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere, 1 Ocak 2024 Pazartesi sabahı İstanbul Galata (Mecidiye) Köprüsü’nde yapılan “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lânet” adını taşıyan mitingin ardından bir dizi “istenmeyen hadiseler” cereyan etmiş ve milletimizin, âdeta farklı kutuplaşmaların içine çekilmek suretiyle esas maksattan uzak kalması hedeflenmiştir…
Yukarıda “serlevha” hâlinde sunduğumuz iktibas/alıntılar da hep bunu söylemektedir. Diyoruz ve de bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla!..
= = = (***) = = =
“Tevhîd Bayrağı”na, “yumruk atan”a;
“Sahip çıkanlar” var, “Koruyan Başkan”;
“O gün o saât”çün, cevap ver “bana”;
“Filistin’de neden, akmaktadır kan?!..”
“İsrail ne diyor, Washington ne der?…
…AB’nin gâvuru, ne olsun ister?..
…Hilâl sürgün yesin, bize kalsın yer!..”
“Londra” temennisi, can atıyor can!..
“Biden niçin geldi, Blinken koştu?..
…Netanyah’ kâfiri, coştu da coştu…
…BM’miz rezilce, kaç kez şarhoştu?..”
“Ortadoğu” sanki, bayram-sütliman!..
“Sunak var ya Sunak, Londra kafalı…
…Siyon için okur, bunca masalı…
…Gözleri perdeli, ta kalpten şallı!..”
“İnsaf-izân”ı yok, bir gram îmân!..”
İşte bu “Başkanlar”, bunlara “yancı”;
“Vatan-millet” için, çekmiyor “sancı”;
“Sevgisi-saygısı”, “tevhîd inancı”:
Onlar için “Bâtıl”, “taze bir civân!..
KAYIKÇ’Ali der ki, “İbretlik olay…
…Şer peşinde koşan, cahîmî alay…
…Tevhîd ve şehâdet, hilâl ile ay…
Ay-yıldızlı bayrak, asırlık gümân!..”