38 Ölü(*). Kayıplar Aranıyor. SEL VURDU GEÇTİ, GERİDE ACILAR KALDI! Felâket bölgesinde sular çekilldi. Ekipler, hayat kurtarmak için zamanla yarışıyor. Kastamonu, Sinop ve Bartın’da devlet-millet el ele yaraları sarmak için çalışıor. Bölgeye acil yardım olarak 20 milyon lira gönderildri. Sular çekildi, ancak cadde, sokak, ev ve dükkânlar çamur deryası gibi… İş makineleri ile temizlik tam gaz sürüyor. Mahsur kalan yüzlerce kişi de helikopter ve botlarla güvenli yerlere nakledildi. Halka kredi desteği verilecek. Her türlü vergi borcu ve kamu alacağı da ertelendi.” (Basın-14.08.2021)
* “Dünyada hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı iş başarıldı, 400 ayrı noktada çıkan yangın 15 günde söndürüldü.” (Fuat Uğur-Türkiye Gazetesi; 14.08.2021, s. 7)
S
aygıdeğer Okuyucularımız!..
Günlerce görülü ve yazılı medyanın sunduğu haberlerin “özet” hâlinde verdiği yukarıdaki satırlara ve bir köşe yazarı tarafından yapılmış olan değerlendirmeye bizim herhangi bir şey ilâve etmemiz yersiz olur. Diyoruz ve dahi bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile de Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = (- 1 -) = = =
Bir “yağmur” yağdı ki, “seller” oluştu;
2-3 kat eve “çamur” doluştu;
Yıllarca “biriken”, bir ânda uçtu!..
“Zengin” ağlar, “fakir” ağlar; “halk” ağlar;
Koptu geldi şehre, indi şu dağlar!..
“Orman Yangınları”, “Köy Yangınları”;
“2 Hafta” sarstı, ne “Yığınları”;
“Sevindirdi” meğer, o “Sapkınları!..”
“Zengin” ağlar, “fakir” ağlar; “halk” ağlar;
Koptu geldi “ateş”, bozuldu bağlar!..
“Ateşin Çocukları”, bir “Sapkın Gürûh”;
“PKK Çömezi”, “Satılmış Bir Rûh”;
“Lânetler” hepsine, milyonla tükrük!..”
“Zengin” ağlar, “fakir” ağlar; “halk” ağlar;
Koptu geldi “nefret”, bunu kim sağlar?..
“Ateşli Muhalif”, hep “oy” peşinde;
Kimi var “Şeytân”ın, “zahîr” işi”nde;
“İftirâ/Yalan”lar, “Hakk Güneşi”nde!..
“Zengin” ağlar, “fakir” ağlar; “halk” ağlar;
“Ölen” öldü, “yardım” bekler hep sağlar!..
= = = (- 2 -) = = =
“Östuralya”, “ABD”den, “Rusya”ya;
Bir “Kıyâmet”, koptu geldi, gördünüz!
Kimileri kaçmak ister şu “Ay”a;
“Yahûdi”yi, “Filistin”e kürdünüz;
“Zulüm-terör”, yaydınız bu “Dünyâ”ya!..
“Avrupa”dan, “Afrika”ya, “Asya”ya;
“Buzlu Diyar”, “Sürgün Yeri: Sib…ya”ya;
“Terör… Merör”, “Uzak Sevdâm: Libya”ya!..
Bir “Paşa”yla, “Maşaları” sürdünüz;
“Demokrasi” gelecekti, hem “güyâ!..”
“Afganya”da, “Rusya” gelir “kan” döker;
“Rusya” çıkar, “Coni” gelir, “can” büker;
“Taliban”lar, “ağaç” değil, “taş” söker!..
Bir zamanlar, kuşlar gibi hürdünüz;
“Vehhabîlik”, bir “batak yol”, bir “rüyâ!..”
= = = (- 3 -) = = =
Bir “ateş parladı”, bir “yağmur” yağdı;
Binler-yüzbinler var, milyonlar ağdı;
Göçenler göçtü ya, kalanlar sağdı!..
Koptu geldi şehre, indi şu dağlar;
Koptu geldi “ateş” bozuldu bağlar!..
“Orman Yangınları”, “Sel Baskınları”;
Orda-burda sarstı, ne “Yığınları”;
“Sevindirdi” meğer, o “Sapkınları!..”
Koptu geldi şehre, indi şu dağlar;
Koptu geldi “ateş”, bozuldu bağlar!..
“Ateşli Muhalif”, “Ateşçi Seçmen”;
“Sığınmacı” deyip, öylece geçmen;:
“Irak-Suriye”den, “Afgan”dan göçmen!..
Koptu geldi şehre, indi şu dağlar;
Koptu geldi “sürgün”, analar ağlar!..
“Ateş” var, “seller” var; bu “felâket”te;
“Sabır” var, “yardım” var; bu “melânet”te;
Kim “Haklı”, kim “Haksız”, hep “Âhiret”te!..
Koptu geldi şehre, indi şu dağlar;
Koptu geldi “ateş” bozuldu bağlar!..
KAYIKÇ’Ali der ki, “ibret al ibret”;
Ya “Yardım eden” ol, yahut da “sabret”;
Bir “yükseliş” vardır, bâzen de “fetret!..”
“Zengin” ağlar, “fakir” ağlar; “halk” ağlar;
Koptu geldi “belâ”, bozuldu bağlar;
= = = (- 4 -) = = =
“Hûd”(**) ile bildirdin, “Şuayb”(***)a haber:
“Medyen Ahalisi”, “azâb”a düştü!..
Onca “İyi” vardı, “anca” beraber;
Bir “sayha” geldi ki “Humus” tutuştu;
“Sapkınlar-Zâlimler”, bir ân’da geber!..
“Cebrâil”(***) “Eyke”yi, onlara kattı;
Bir “ses” çıkardı ki, “dehşet saat”tı;
“Akabe Körfezi”, bir “batık hat”tı!..
Bir “sayha” geldi ki “Humus” tutuştu;
“Sel-zelzele-yangın”, şehir berbattı!..
“Hile-hilekârlık”, “nefsanî vahşet”;
“İtikâdlar” bozuk, dehşet mi dehşet;
“Affeyle İlâhî, bizleri bağşet!..”
Bir “sayha” geldi ki “Humus” tutuştu;
Hepsi “hakîr-zelîl”, “Kur’ân” ile net!..
“Karhâne-kerhâne”, içiçe geçmiş;
“Rakı”yı-“şarab”ı, susuz da içmiş;
“İyiler-kötüler”, sanki bitişmiş!..
Bir “sayha” geldi ki “Humus” tutuştu;
Deme onlar “târih”, mâzîdir-geçmiş!..
“Affeyle İlâhî-bağışla bizi”;
“Humus-Eyke”nin var, durmakta izi;
İçimizde yaşar, tıpkı ikizi!..
Bir “emir” geldi ki, “orman” tutuştu;
Kasaba-şehirler, düştü ha düştü!..
KAYIKÇ’Ali der ki, “İbret al ibret”;
“Tevbe-istiğfâr et, nefsine sabret”;
“Bitti-biter dünyâ, sonu âhiret!..”
Bir “emir” geldi ki, “orman” tutuştu;
Kasaba-şehirler, “sel” ile düştü!..